21 Haziran 2011 Salı

Mutlaka gel, beklerim...

Tatilde mutlaka gel, beklerim... Bak evi tarif edeyim, çok kolay.

Geleceksen önce giyinip süslenip evden çıkacaksın. Almadıysan eğer, eli boş gelinmez,  bir hediye alacaksın.
Sonra garaja gidip  S.... otobüslerinden bir tanesini seçip bineceksin. S....'ye gelince inmeyi unutmayacaksın.
Otobüsten indiğin zaman önce şaşkın şaşkın etrafa bakınıp sonra sağa dönüp yürüyeceksin.
Önüne çıkan ilk bakkala M........ dolmuşlarının nereden kalktığını sorarsın. Dolmuş ücreti 1.300 TL.

M......'in içine girmesi için dolmuş şoförüne yalakalık edip gerekirse yalvaracak, ikna edeceksin. 
M......'e  gelince iner inmez  A........ caddesine girip ( Tam karşıdaki cadde ) dümdüz yürüyeceksin.
Zaten sapacak başka yer de yok. :)
Sokağın sonunda, pastanenin karşısında bizim  oturduğumuz apartmanı göreceksin.
Alttan yukarı doğru sayıp 4. zile uzun uzun basacaksın. Büyük ihtimalle  cevap vermeyecek kimse.
Eğer evde yoksak plajdayız demektir.
Sahile inip banklardan birine oturup dönmemizi bekleyeceksin....

Ya da bir kafeteryaya gidip bir kahve içersin. Falına da baktırmayı unutma.
Birkaç saat çabucak geçer nasılsa, olmadı sahilde yürüyüş yaparsın.
Karnın acıkırsa dondurmacının solunda bir dürümcü var, çok da güzel yapıyor. Orada karnını doyurursun.

Hava kararmaya başlayınca yine bir uğra bizim apartmana, zili çal...
Dönmüş oluruz büyük ihtimalle.
Bu kadar basit işte...
Ne zaman istersen buyur gel, mutlaka bekleriz.

Müşerref Özdaş

Hiç yorum yok: