1 Haziran 2013 Cumartesi

Gün düşünme vaktidir

Gün düşünme vaktidir


Protesto nedir, ne değildir?
Haksız, yersiz, gereksiz bulduğumuz durumlar karşısındaki tavırlardır. Birçok çeşidi vardır.
" Toplu yapılan protesto gösterileri, idareler ve hükümetler üzerinde gerek demokrasi, gerekse diğer rejimlerde etkili olmaktadır. Bu rejimlerde idareciler, iktidara gelebilmek için halkın tepkisine dikkat etmek zorundadırlar. Güney Amerika’da kadınlar boş tencere, Avrupa’da boş filelerle protestoya giriştiklerinde hükümetler seçimi kaybetmiş, demektir." ( kaynak: protesto.nedir.com)
Mesela son zamanlarda en çok katılım sağlanan bir protesto sosyal paylaşım sitelerinde isimlerin başına TC yazmak olmuştur. Etkili olmuş mudur? Evet.
Protesto demokratik bir haktır da, ancak bunun devletin kolluk kuvvetleriyle çatışma noktasına götürmek, buna zemin hazırlamak  provokatörlerin ekmeğine yağ sürmek demektir.
Peki, ne yapmalı?
Diyorum ki: Ey halkım!

Protestonu yap, adam gibi çekil, sandıkta hesaplaş.

Provokatörler meyvelerini topluyor şimdi.
Uyandık zannedenler şu an daha derin uykuda gibi hareket ediyor.
Naklen savaş yayını yapılıyor sanki sosyal medyada, yalan yanlış bir sürü haber. İğrenç kelimeler, hakaretler...

Demokrasiye inananlar, sandıkta hesaplaşın lütfen. Kendinize bir sorun Allah aşkına, biz ne için başladık, ne yapıyoruz, hangi noktaya itildik ! diye. Uyanın, gerçekten uyanın artık.

Öfkeyle kalkan zararla oturur diye boşuna dememişler, gün düşünme vaktidir, beyinleri otomatiğe bağlananlar, lütfen biraz düşünün.

1980 öncesi, Mü yani bendeniz üniversitede, olaysız gün yok gibi, çoğu zaman okula gidilmiyor. Kurtarılmış bölgeler, huzursuz geçen günler, belirsiz bir gelecek...

O günleri hatırladım birden. 12 Eylül 1980 günündeyiz; moleküler biyoloji dersinden sınavım var o gün, sabah evden çıktım, fakülteye gideceğim, yolda jandarmalar tarafından durdurulup geri gönderiliyor sokağa çıkmış olanlar. Bir jandarma cipinin nasıl bir şey olduğunu, bu cipe binmeyi o günlerde öğrendim :) Nasıl mı?
Yağmurun çokça yağdığı bir akşamüstü, eve dönüşte yola girilmez durumda, seller akıyor, eve kadar gitmem hemen hemen imkânsız, devriye gezen jandarma yardım öneriyor ve atlıyorum öne, ulaşıyorum eve. :)

Neyse fazla uzatmadan devam edeyim.
O günleri Allah bir daha bu ülkeye yaşatmasın. Zor günlerdi zor.

O yüzden yeniden diyorum ki, birkaç gündür yaşanan gerilim daha da tırmandırılırsa ki buna alenen destekli olarak yapılmaya devam ediliyor; ülkemizi geri götürmeye yarar sadece. İstikrara giden yol demokrasidir. Durun artık ve hesabınızı demokratik yollardan sandıkta görün ey halkım, uyarılara kulak verin çok geç olmadan.
Sağduyu ve anlayış öncelikle yöneticilerden gelmeli elbette ama bizler de kendi üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeli değil miyiz?


M.Özdaş

Hiç yorum yok: