Güncel-Siyaset-Türkiye


Van'da deprem!


Merkez üssü Van'ın Merkez ilçeye bağlı Tabanlı köyü olan önce 6.6, sonra da 7.2 büyüklüğünde olduğu açıklanan deprem çevre illerde hissedildi. Artçı sarsıntılar nedeniyle çevre illerdeki vatandaşlar da evlerini terk ederek sokaklara çıktı.

Van'da meydana gelen 7.2'lik depremde, 75 kişi hayatını kaybetti, 600'den fazla yaralı var... 23.10.2011





Çukurca'da 24 asker şehit!
01.00 sıralarında Çukurca'da güvenlik güçlerinin bulunduğu binaları uzun namlulu silahlarla yoğun ateş altına tuttu. Teröristlere polis ve askerler de anında karşılık verdi. 

Ağır silahların kullanıldığı ilçe merkezindeki çatışma 30 dakikayı aşkın süredir aralıksız devam etti.

DHA'ya göre, gece saatlerinde başlayan saldırılarda 24 asker şehit oldu, 18 asker de yaralandı. 19.10.2011
Tüm yurtta terörü protesto yürüyüşleri yapıldı. ( 20-21-22-23. 10. 2011 )





Anneye son görev

Başbakan Erdoğan, Fatih Camii'ndeki cenaze töreninde helallik alınması sırasında gözyaşlarına hakim olamadı. Cenaze kılınan namazın ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.Safra kesesi ameliyatı sonrası ani gelişen dolaşım bozukluğu nedeniyle dün vefat eden Başbakan Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan (88) son yolculuğuna uğurlandı. Başbakan Erdoğan, cenaze aracıyla camiye ve mezarlığa gitti. Annesinin tabutuna omuz veren Başbakan Erdoğan, cenazeyi musalla taşına kadar taşıdı.Binlerce kişinin katıldığı cenaze namazının ardından Diyanet İşleri Başkanı'nın 'Hakkınızı helal ediyor musunuz?' sorusuna kadar kendisini zor tutan Başbakan Erdoğan, 'helal olsun' derken daha fazla kendini tutamadı, gözyaşlarına boğuldu. Bu arada tabutun üstündeki siyah örtünün Kabe örtüsü olduğu öğrenildi. Başbakan'ın annesi Tenzile Erdoğan, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Tenzile Erdoğan'ın cenazesini taşıyan cenaze aracı konvoy eşliğinde Fatih Camii'ne geldi. Geçilen güzergahlar trafiğe kapatıldı. Başbakan Erdoğan da annesini son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Başbakan Erdoğan ile kardeşi Mustafa Erdoğan da cenaze aracının arka koltuğunda yer aldı.    08.10.2011


Başbakan Erdoğan'ın annesi vefat etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan yaşamını yitirdi. Safra kesesi ameliyatı olan Tenzile Erdoğan yaklaşık bir haftadır hastanede tedavi görüyordu. Erdoğan, acı haberin ardından korumasız olarak acilen evinden ayırılarak hastaneye gitti. Erdoğan, yarınki Bursa programını da iptal etti. Tenzile Erdoğan için yarın öğle namazından sonra Fatih Camii'nde tören yapılacak. Cenaze daha sonra Karacaahmet Mezarlığı'na toprağa verilecek.
Başbakan Erdoğan annesine olan sevgisi ve saygısı ile biliniyordu. Yakın çevresi, Erdoğan'ın annesine sürekli 'anacığım' diye hitap ettiğini belirtiyor...

Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan'ın (88) cenazesi, Erdoğan ailesinin ikamet ettiği Kısıklı'daki konuta getirildi. Tenzile Erdoğan'ın cenazesini taşıyan cenaze arabası da makam aracının ardından hastaneden hareket etti. Erdoğan'ın Kısıklı'daki evine yakınları da taziye ziyareti için gelmeye başladı. Evin çevresinde polis tarafından geniş güvenlik önlemi alındı. 07.10.2011




ABD Başkanı Barack Hussein Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanı telefonla arayarak üzüntülerini ifade etti.
********************************************************************************
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan'ın cenaze töreninde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak'ın temsil edeceği belirtildi.
**********************************************************************************

Brezilya Devlet Başkanı Dilma Roussef, annesi vefat eden Başbakan Erdoğan'a taziye ziyaretinde bulundu.

*****************************************************************************





Başbakan’ın annesine okuduğu o şiirBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan yıllar önce kendi seslendirdiği şiir albümünde, İbrahim Sadri'nin "Bizim Yaşadığımız" adlı şiirini annesi için okumuştu. Erdoğan o şiirde kendi sesiyle "mektubun geldi bugün haziran, kimselere göstermediğin ak saçlarının kıvrımlarından haberin geldi" demiş, sonra da "iyiyim diyorum ya inan olsun iyiyim anne, insan gerçekten iyi oluyor, iyiyim dedikçe, bak üzülme yazıyorum bir daha nolur üzülme, üzülmüyor analar oğulları üzülmüyorum dedikçe" diye eklemişti  

BİZİM YAŞADIĞIMIZ
bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim
biz de soluk alıp vermedeyiz
yani her insan gibisevmekteyiz, seviecek şeyleri
bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği
kurban bayramlarında kınalı koçları
başları eloyasıişlemeli yemeni ile kapalı
bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı
pencere kenarlarında oğullarını bekleyen anaları

kalbim ağrıyorsa da kardeşim
gönlüm bulanıyorsa
tedirginsem kuşkuluysam
kalın kitapların yazdığına bakarsan
acaip suçluysam
havada ihanetdışarıda sıcak
duvarda yazılar
kalbimizde acılar varsa da
bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim

mektubun geldi bugün haziran
kimselere göstermediğin ak saçlarının kıvrımlarından
haberin geldi
haberin geldi iki damla gözyaşın kağıtta
çok bakarsın yağmur yağanda
ıslak ve buğulu camların ardından bilirim
bilirim, acı
nasıl oturur adam yüreğine
ne var yani işte
iyiyim diyorum ya
inan olsun iyiyim anne
insan gerçekten iyi oluyor, iyiyim dedikçe
bak üzülme
yazıyorum bir daha
nolur üzülme
üzülmüyor analar
oğulları üzülmüyorum dedikçe

bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim
biz de soluk alıp vermedeyiz
yani her insan gib isevmekteyiz, seviecek şeyleri
bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği
kurban bayramlarında kınalı koçları
başları eloyası işlemeli yemeni ile kapalı
bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı
( R.Tayyip Erdoğan'ın kendi sesinden )
 07.10.2011
şiir için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız... 







5 EKİM DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ


Akşamüstü, çarşambanın telaşıyla yollar dolu. Ben de ufak yefek şeyler almış pazardan dönüyor,eve doğru ilerliyorum. Yaklaştıkça daha net duyuyorum yüksek sesle söylenen şarkıyı. Karakol sokağına doğru dönünce birden birçok polisin karakolun önünde durup karşıya baktığını gördüm, yani Öğretmen Evi çay bahçesine...
Evet, işte ses de buradan geliyordu. Yerel bir orkestra solistinin kulak tırmalayan yüksek volümlü müzik eşliğinde söylüyordu şarkısını:


''Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için... ''


Bu şarkının bu kadar yüksek sesle söylenmesi ve bitiminde alkışlanmasını bir gönderme mi kabul ediyordu polis memurlarımız bilemiyorum. :) 

Ben de bu yüksek sesin tam olarak nereden geldiğini polislerin baktığı yöne bakınca anlamış oldum. Duvara asılmış büyük bez afişten okudum bu günün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olduğunu da.. Ve gülümsedim... Birbirine yakın masalarda adeta sırt sırta oturan öğretmenlerimiz ve  öğretmen olmayan ama buranın müdavimi olan halktan kişiler şarkılar eşliğinde içilen çaylar ve kahveler ile kutluyordu bu günü. 

Günü kurtarmak tam da böyle bir şeydi işte. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Mesajını okudum bir sitede:
'' ...............
Her insanın yaşamında silinmez izler bırakan, her çocuğun kendi yolunu bulmasında ona rehberlik eden öğretmenlerimizin heyecan duyarak, inanarak, severek, fedakârlık göstererek sürdürdükleri bu değerli uğraşın bilgi toplumundaki yeri ve önemi ise geçmişle kıyaslanmayacak kadar büyüktür.....
...................
En önemli zenginliğimiz ve geleceğimiz olan çocuklarımızı çağın gerektirdiği her türlü bilgi, donanım ve beceriyle zenginleştirerek yaratıcı, üretken, bilgiyi hayatının içinde kullanabilen nesiller olarak yetiştirme hedefimizin en önemli unsuru olan öğretmenlerimizin "5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü"nü bu duygularla kutluyorum. "Başöğretmen" unvanını hayatı boyunca büyük bir onurla taşıyan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm değerli öğretmenlerimizi de rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.''

Böyle demişti Dinçer mesajında ve gün geçiştirilmiş olmuştu böylece.

Maden işçileri, denizciler, pilotlar, yedek subaylar, TSK mensupları, emniyet ve MİT mensupları... Bu meslek gruplarının tamamı mesleki yıpranma payından yararlanarak erken emekli olma hakkı elde ediyor.

Peki ya öğretmenler? 

PKK tarafından kaçırılarak günlerce haber alınamayan, göreve yeni  başladığı günlerde saldırıya uğrayıp '' Gidin buradan'' denilerek gözleri korkutulmaya çalışılan öğretmenler? 

Fiziksel ve ruhsal yıpranma birlikte ele alınmayıp, sadece ruhsal yıpranma da hesaplanmalıdır. Öğretmenlik yapanlar bu yıpranmayı iyi bilirler. Yüzlerce aileden gelen birbirinden farklı birikimler, davranış biçimleri olan çocuk ve gençle uğraşmak, sabırla, sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşmak ne kadar kolaydır acaba? Öğretmenlik rahat meslektir diyen halt etmiş bence.. 

Yine aklıma takılan, bu özel ve özel olduğu kadar düşündürmesi, gereken düzeltmelerin yapılması, öğretmenlerin her konuda fikirlerinin alınarak sorunlara çözüm aranması, bulunmaya çalışılması gereken bu günü bana hatırlatan o şarkıya döneceğim: ... Güneş topla benim için..

Ah sevgili öğretmenim, güneşi bir kenara bırak, her gün şehit toplanıyor o dağlarda, ovalarda, kırsallarda... 

Şarkının bitmesinden sonra başka bir şarkı başlamıştı ben evime doğru ilerlerken:

Oy Asiye Asiye
Tütün koydum kesiye
Baban seni veriyi da
Bir bağa pırasiye

Sis dağının başında yel
Püfür püfür esiyor
Baban bu yıl kurbanı
Çifter çifter kesiyor ..

Kurban bayramı önümüzde... Benim sevgili öğretmenlerimin kaçı kurban kesebiliyor merak ettim? Çifter çifter mi, teker teker mi kesiyorlar? :))

Neyse, ben en iyisi burada keseyim yazımı ve tüm Dünya öğretmenlerinin gününü kutlayarak son vereyim sözlerime... 
Müşerref Özdaş
5 Ekim 2011
Akhisar-MANİSA